Veri iletiminin bilgisayar korsanlarından tamamen güvenli olduğu bir ağ, kuantum dolaşıklığı olgusunun yardımıyla gerçeğe dönüşebilir. Almanya’dan bir grup bilim insanı yakın zamanda 33 kilometre uzaklıktaki atomların bir optik fiber üzerinde dolaşık olduğunu göstererek daha güvenli kuantum ağlarına yönelik araştırmaları ilerletti.
Kuantum dolaşıklığı inanılmaz bir kuantum fenomenidir. İki veya daha fazla parçacık birbiriyle etkileşime girdiğinde, “bütün bir özellik” olarak sentezlenirler. Parçacıkların özellikleri artık ayrı ayrı tanımlanamaz ve sistem sadece bir bütün olarak görülebilir.
Bu sayede başka bir parçacığın durumunu öğrenebiliriz; daha da tuhafı, bir parçacığın bazı özelliklerini değiştirmek, birbirlerinden ne kadar uzakta olurlarsa olsunlar, ortaklarını hemen etkileyecektir.
Bu bilginin “iletilme” hızı, ışık hızından daha hızlıdır ve Einstein bile bunu aşırı bulmuş, bu yüzden bunu “uzaktan ürkütücü bir hareket” olarak tanımlamıştır.
Son yıllarda, kuantum dolaşıklığı fenomeni deneylerde doğrulandı ve bilim adamları da bu garip özelliği uzun mesafelerde hızlı veri iletimi amacına ulaşmak için kullandılar.
Son zamanlarda, Münih Üniversitesi ve Almanya’daki Saarland Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, iki atomun bir optik fiber aracılığıyla en uzun mesafeli kuantum dolaşıklığı için bir rekor kırdı.
Ekip önce 700 metrelik bir fiber ile iki rubidyum atomunu ayırdı ve daha sonra fiber diğer hatlar boyunca 33 kilometreye kadar uzatıldı ve ardından rubidyum atomları, rubidyum atomlarıyla kuantum dolaşmış fotonlar yaymak için lazer darbeleriyle uyarıldı. ve sonra fotonlar
Araştırmacılar, fiber optik kabloyla gönderip alıcı istasyonda buluşarak fotonları dolaştıracak şekilde ölçtüler – ve orijinal rubidyum atomlarıyla dolanık oldukları için rubidyum atomları da öyle.
Daha önce daha uzun mesafelerde dolaşan foton kayıtları olmasına rağmen, yeni çalışma iki atomun bir optik fiber üzerinde dolaştığı mesafeyi belirliyor. Ekip, bunun kuantum ağlarını gerçekleştirmede önemli bir adım olduğunu ve daha da önemlisi, araştırmaların mevcut fiberleri kullanabileceklerini gösterdiğini söyledi.
Altyapı çalışır durumda ve daha sonra uydu teknolojisi ile de birleştirilebilmelidir.
Yeni araştırma ayrıca Nature dergisinde de yayınlandı.
