Çelik ve çimento gibi ağır endüstriler için net sıfıra giden yol her zaman uzun ve zorluklarla doludur. Alman çelik devi ThyssenKrupp, nadir, yüksek kaliteli demire ihtiyaç duymadan yeşil çelik üreten bir hidrojen doğrudan indirgeme sistemine 1,9 milyar dolar yatırım yapıyor.
Mevcut teknolojiyle üretilen her bir ton çelik, yaklaşık iki ton karbondioksit salar. Bu nedenle, çelik endüstrisi, dünyadadki insan faaliyetlerinin genel karbon emisyonlarına %7-8 oranında çok katkıda bulunur.
Çeşitli sektörlerde karbon emisyonlarını sıfıra indirmek için çelik endüstrisinin çok çaba sarf etmesi gerekiyor.
Bunlar arasında, yeşil çelik teknolojileri arasında fosil yakıtların kullanımının durdurulması, indirgeyici madde olarak kömür veya kok kömürü yerine hidrojenin kullanılması vb. sayılabilir ve elektrik ark fırınlarına güç sağlamak için hidrojen de kullanılabilir.
İsviçre’deki H2 Green Steel, 2030 yılına kadar yılda yaklaşık 5 milyon ton yüksek kaliteli sıfır emisyonlu çelik üretmesi beklenen 3 milyar dolarlık bir tesisle şu anda yeşil çelik pazarında bir sıçrama yapıyor.
Dünyanın en büyük ikinci çelik üreticisi olan ArcelorMittal, 2025 yılına kadar İspanya’da 1,6 milyon ton yeşil çelik üretecek sıfır karbonlu bir tesis kuracak.
Şimdi, finansman sağlamayı taahhüt eden Alman Thyssenkrupp şirketi bu yolda ilerliyor.
Isburg tesisindeki mevcut süper büyük yüksek fırının hidrojenle çalışan bir doğrudan indirgeme sistemiyle değiştirilmesi, 2026’dan itibaren yaklaşık 2,5 milyon ton yumuşak çelik üretecek.
Renew Economy, diğer doğrudan indirgeme teknolojilerine göre daha düşük dereceli demirden yüksek kaliteli çelik üretebilen Thyssenkrupp’un planlarının, sıfır karbon değil, düşük karbon olmasına rağmen, çelik endüstrisine bir bütün olarak yardımcı olmaya devam ettiğini belirtiyor.
Çoğu elektrik ark ocağının gerektirdiği ultra yüksek kaliteli (>%67 Fe) demir cevheri doğal olarak daha pahalıdır ve bu da toplam maliyeti artırır.