Dünya insan yerleşimi için uygun olmadığında, insanın hayatta kalması için tek umut güneş sisteminin yakınında bir yerdedir.
Şimdi dünyanın önde gelen bilim adamları, Mars’ın bu yüzyılın ortasına kadar kolonileşebileceğini umuyor, ancak dünya türlerinin bu yolculuk sırasında böbrek hastalığı ve taşı da dahil olmak üzere dayanılmaz acılarla karşılaşması muhtemel. Şimdi bilim adamları, hastalığın acısını önlemek için özel bir ilaç bulmayı umarak, nedenini bulmak için fareler üzerinde deneylere başladı.
Astronotlar böbrek taşlarından muzdarip olduklarını bildirdi
Bilim adamları, Dünya’ya döndükten sonra astronotların fiziksel durumu hakkında endişe duyuyorlar. NASA raporuna göre, uzay görevlerini sonlandıran 30’dan fazla astronot, böbrek taşlarından muzdarip olduğunu bildirdi.
Bilim adamları, mikro yerçekimi ortamının kemik yoğunluğunun azalmasına, kalsiyumun kana geçmesine ve böbrek taşlarına neden olabileceğine inanıyor. Dehidrasyon başka bir olası faktördür. Ayrıca uzay uçuşlarından kaynaklanan görme anormalliklerini önleyen ilaçlar almak da böbrek taşı riskini artırabilir.
Bilim adamları, uzay yolculuğunun böbrek taşlarına neden olduğu mekanizmayı anlamak için daha derine inmek istiyorlar. NASA’nın Ames Araştırma Merkezi ve Londra Üniversitesi araştırmacısı ve böbrek uzmanı, 2020 yılı sonuna kadar Uluslararası Uzay İstasyonuna yerleştirilen 10 fareyi ve Dünya laboratuvarlarında uzay radyasyonuna maruz kalan 20 fare böbreğini analiz etti.
Bilim adamları, böbrek proteini ve RNA profillerinde biyomoleküler değişiklikler aramak için büyük veri omik yaklaşımlarını kullanarak böbrekleri inceledi. Ek olarak, yapısal değişiklikleri ve mikroskobik hasarı gözlemlemek için tüm organ 3D görüntüleme teknolojisi kullanıldı.
Araştırma tamamlanmadı, ancak bilim adamları, gama radyasyonu ve yüksek enerjili parçacıklar dahil kozmik radyasyonun böbrek DNA’sına zarar verebileceğini, yağ taşınmasını ve metabolizmayı etkileyebileceğini gözlemlediler. Ayrıca böbrek hücrelerini çevreleyen proteinlerde, organın uyum sağladığını veya hasar gördüğünü gösteren değişiklik belirtileri de vardı.
Bilim adamları, laboratuvar kozmik radyasyonuna maruz kalan farelerin sodyum, kalsiyum ve fosfat gibi iyonların taşınmasında rol oynayan daha düşük protein seviyelerine sahip olduğunu söylediler. Bulgular ayrıca, hücrelerin güç merkezi olan mitokondrinin hasar gördüğünü gösterdi. Böbreğin önemli bir parçası, tamamen mitokondri tarafından üretilen enerjiye bağlı olan proksimal tübüler hücrelerdir. Bunların hepsi böbreği olumsuz etkileyebilecek faktörlerdir ve Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki farelerde benzer sonuçlar bulunmuştur.
Böbrek, radyasyona karşı en hassas organ
Laboratuar fareleri, Mars‘a bir buçuk yıllık seyahate eşdeğer bir doza maruz bırakıldı ve böbrek taşı taşıyan bu astronotlar, yalnızca bir ay boyunca Uluslararası Uzay İstasyonu‘nda bulundu. Araştırma ekibi, mikro yerçekimi ortamının radyasyon etkilerini artırabileceğine inanıyor.
Bilim adamları, insanlarda birçok organın belirli bir miktarda radyasyona dayanabildiğini, ancak böbreğin radyasyona en duyarlı olanlardan biri olduğunu ve proksimal böbrek tübüllerindeki hücreler azaldığında böbrek yetmezliğinin ortaya çıkabileceğini söylüyor. Sadece bu ön çalışmaya dayanarak, bilim adamları “Mars’a gidebilirsiniz, ancak dönüş yolunda diyalize ihtiyacınız olabilir” diyorlar.
Bu araştırma sadece insan uzay yolculuğunun karşılaşabileceği süreç ve sebepleri çözmeye çalışmakla kalmıyor, tedavi için yeni yollar açıyor.
(Daha fazla okumak için bu makaleyi takip edin)
