Sıcak hava dalgalarının sağlık üzerindeki etkisi sadece sıcak çarpması, artan kardiyovasküler hastalıklar ve metabolik riskler değildir. Bilim adamları, böbreklerin vücudun barometresi olduğunu söylüyor. Avrupa’da böbrek taşı hastalıkları yaklaşık on kişiden birinde vardır ve Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve diğer ülkeler neredeyse bu orana benzerdir.
Hava ısındıkça ve nem oranı yükseldikçe, giderek daha fazla insan böbrek taşlarından ve dehidrasyondan böbrek hasarına maruz kalıyor.
Böbrek taşları, idrar üretradan geçerken çok ağrılı olabilen, başta kalsiyum birikintileri olmak üzere konsantre idrardan oluşan sert minerallerdir.
Böbrek taşı insidansı son 20 yılda artmıştır ve uzmanlar, hastalığın artmasına neden olan diyet ve yaşam tarzı değişikliklerinin yanı sıra yüksek sıcaklıkların da riski artırabileceğine inanmaktadır.
İnsanlar yüksek sıcaklıklarda daha fazla terlediğinde böbreklerden daha az su geçer ve idrar konsantre olduğunda idrar kristalleri daha hızlı oluşur ve böbrek taşı oluşumunu hızlandırır.
Philadelphia Çocuk Hastanesi (CHOP) araştırmacıları, havalar ısındıkça böbrek taşlarının birkaç yıldır yükselişte olduğunu ve sorunun daha da kötüleştiğini keşfettiler.
Bilim adamları, yüzyılın sonuna kadar ortalama sıcaklıkların 1,1 ila 5,4°C artabileceğini tahmin ediyor.
Philadelphia Çocuk Hastanesi’ndeki araştırmacılar tarafından Bilimsel Raporlarda yayınlanan çalışma, iklim modellerini, 2100 yılına kadar ortalama 2.3°C’lik bir sıcaklık artışı olan iki senaryoyu simüle etmek için sera gazı emisyonlarına dayalı olarak mevcut oranlarda devam etmek veya orta seviyeye indirmek için kullandı.
3.6°C’deki iki senaryo, Birleşik Devletler’deki böbrek taşı vakalarının sayısını sırasıyla %2,2 ila %3,9 oranında artırmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde böbrek taşı insidansı, çoğunlukla Güneydoğu’da olmak üzere sıcak bölgelerde daha yaygındır.
Isı stresi ve böbrek hastalığı konusunda önde gelen bir Amerikalı uzman, Amerika Birleşik Devletleri’nin güneydoğusundaki bölgenin sıcak ve nemli olmasının etkilerini vurguluyor.
ABD böbrek taşı kuşağı olarak nitelendirilen bölge düşünüldüğünde, küresel ısınmanın istenmeyen sonuçlarından biri, “böbrek taşı kuşağının” kuzeye doğru genişlemesidir.
ABD nüfusunun %40’ı şu anda böbrek taşı açısından yüksek riskli bölgelerde yaşıyor ve 2095’te %75 olan nüfusun %60’ı 2050’ye kadar yüksek risk altında olacak.
Böbrekler ısı stresine karşı çok hassas olduğundan ve iklim değişikliğinin “barometresi” sayıldığından, yüksek sıcaklık ve nem kombinasyonu böbrek taşı geliştirme riskini artırır ve böbrek taşı olmadığında bile ısıya ve dehidrasyona sürekli maruz kalma bu riskini artırır. Böylece geri dönüşü olmayan böbrek hasarına yol açabilir.
Dehidrasyon ve Böbrek Taşları
Uzmanlar, kronik olarak susuz kalan kişilerin detoksifiye etme yeteneklerinin azaldığını ve böbreklerde ve serumda daha yüksek konsantrasyonlarda tuz ve glikoz bıraktığını söylüyor. Sıcaklıklar yükseldikçe, kalp krizi ve felç riskinin artmasıyla birlikte metabolik hastalık oranları da yükselebilir.
Uzmanlar, özellikle geceleri sıcaklık normal olarak düşmediğinde vücutta çekirdek ısı birikiminin vücut organlarını etkilemeye başlayacağını hatırlatıyor. Ve ısı, sadece fiziksel değil aynı zamanda zihinsel koşulları da kötüleştiren bir dış etkendir.
Philadelphia Çocuk Hastanesi’ndeki araştırmacılara göre, 2020’de Amerika Birleşik Devletleri’nde doğan çocuklar, 19. yüzyıldaki çocuklara göre 35 kat daha fazla tehlikeli sıcak hava dalgası yaşayacaklar.
Küresel ısınmanın insan sağlığı üzerinde büyük bir etkisi olacaktır. Bugünün çocukları gelecekte bu acı gerçekle yaşayacak. İklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki etkileri henüz tam olarak bilinmese de araştırmalar pekte iyi görünmüyor.
