0
Ana SayfaBilim & İnovasyonBilim adamları, insanların kimyasal 'Oksidatif alanlar' yarattığını keşfettiler

Bilim adamları, insanların kimyasal ‘Oksidatif alanlar’ yarattığını keşfettiler

Çevremizdeki havada her türlü kirletici vardır. Açık havada, bu kirleticiler, güneşten gelen ultraviyole ışınlarının ozon tabakası ve su buharı ile reaksiyona girmesinden sonra meydana gelen yağış ve oksidasyon reaksiyonları ile yıkanabilir ve toprağa düşer.

İnsan yapımı oksidasyon alanı

Yeni araştırmaların gösterdiği gibi, bazı oksidasyon reaksiyonları iç mekanlarda da gerçekleşmektedir: hidroksil (OH) radikalleri (işleri diğer molekülleri oksitlemek olan kısa ömürlü reaktif türler) ile kimyasal temizleme, içeriye sızan ozon ve çevremizde yarattığımız oksidatif alanın bir kombinasyonunun neden olduğunda katalizlenir.

Bilim adamları, belirli koşullar altında, iç mekan OH radikal konsantrasyonlarının gün boyunca dış mekan OH radikal konsantrasyonlarıyla karşılaştırılabilir olduğunu buldular.

Yani iç ortam hava kalitesine ve insan sağlığına etkisi olan yürüyen ve nefes alan kimyasal reaksiyon makineleriyiz.

İtalyan Atmosfer Bilimleri ve İklim Enstitüsü’nde (ISAC) bir atmosfer kimyacısı olan Dr Nora Zannoni şunları söyledi:

Bulduğumuz şey, insanların yalnızca bir reaktif kimyasal kaynağı olmadığı ve kendimizin bu kimyasalları dönüştürebildiğimiz gerçeği bizim için çok şaşırtıcı.”

Deneyler ve Sonuçlar

Araştırma ekibi, deneyleri özel iklim kontrollü odalarda dörtlü üç farklı grupla gerçekleştirdi.

Bu odalarda ozon konsantrasyonu, normalde odada bulunan konsantrasyonun üst sınırındadır. Araştırmacılar, ozonlu ve ozonsuz OH seviyelerini ve insanlar odaya girmeden önce ve sonra kaydettiler.

Bilgisayar simülasyonlu hidrodinamik modelleri gerçek hava ölçümleriyle (kısmen kütle spektrometrisini içeren) birleştirerek sonuçlar netleşti, Yani OH radikalleri insanların çevresinde çok sayıda ortaya çıkar ve aynı zamanda insanların çevresinde de oluşur.

Bilim adamları, ozon’un cildimizdeki yağlar ve katı yağlar ve özellikle de doymamış triterpen skualen bileşiği ile reaksiyona girdiğinde kişisel oksidatif alanımızın oluştuğunu keşfettiler. Bu triterpen skualen bileşiği, cildi koruyan ve yumuşatan lipidlerin %10’unu oluşturur.

Dr Zanoni, “Oksidasyon alanının gücü ve şekli, ne kadar ozonun bulunduğuna, nereye nüfuz ettiğine ve iç mekan havalandırmasının nasıl yapılandırıldığına göre belirlenir.” Dedi.

Genellikle zamanımızın %90’ını kapalı mekanlarda geçirdiğimize inanılır. Ve yukarıdaki bulguların, bu zamanlarda mümkün olan daha temiz ve daha sağlıklı havayı solumamızı sağlamak için önemli etkileri vardır. Bu, şu anda hepimizin keskin bir şekilde farkında olduğumuz koronavirüs pandemisi sayesinde.

Gelecek çalışmalar

Oksidasyon süreçlerinin iç mekanlarda gerçekleştiğini her zaman bilsek de, bazı durumlarda baskın olanın insan tarafından oluşturulan reaksiyon olduğu görülüyor.

Bu süreçleri sadece izolasyonda değil, aynı zamanda yapı malzemeleri, mobilyalar ve kokulu ürünlerden kaynaklanabilecek diğer iç mekan kimyasalları ile ilgili olarak da anlamak önemlidir. Bunun nedeni, kimyasal reaksiyonların solunum yolunda tahriş edici maddeler oluşturabilmesi ve kirleticileri ortadan kaldırabilmesidir.

Hala yapılması gereken birçok araştırma var. Örneğin, bilim adamları, nem seviyelerinin tepkileri nasıl etkilediğini anlama konusunda gayretlidir; ve bir odada daha fazla insan olduğunda koşulların nasıl değişebileceği. Ayrıca, insanlar tarafından üretilen oksidatif alanlar koku algımızı bile etkileyebilir.

Almanya’daki Max Planck Kimya Enstitüsü’nde atmosferik kimyager olan Dr Jonathan Williams şunları söyledi:

“Çevremizdeki birçok kimyasalı değiştiren oksidatif alanlar yarattığımız için alanı dolduran iç mekan kimyasını yeniden düşünmek zorundayız.”

Published Date:

Popular in This Category

Related Articles