2030 yılına kadar gezegenin en az %30’unu koruma görevi. Cenevre’de (İsviçre) düzenlenen son müzakereler bağlamında şekilleniyor gibi görünen “30×30” adlı çevresel hedeftir. Biyoçeşitliliğin korunmasına ilişkin bir anlaşma bu yıl içinde kabul edilecek.
2020 yılında kara yüzeyinin %17’si ve deniz ve kıyı alanlarının %7’si korunmuştur. İlk hedef %17 ve %10 idi. %30’a ulaşmak için ülkeler, doğanın korunmasıyla uyumlu insan faaliyetlerinin olduğu alanlar da dahil olmak üzere yeni “etkili ve adil koruma önlemlerine” (OECM) güveniyor.
Yerli topluluklar dahil edilecek
Ancak Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nden (IUCN) bir yetkili, 30×30 hedefinin gezegeni kurtarma denkleminin yalnızca bir parçası olduğu konusunda uyarıyor. Gelecekteki anlaşma, korunan alanların verimli ve adil bir şekilde yönetilmesini de sağlamalıdır. Yakın tarihli bir IPCC raporuna göre, kalan biyoçeşitliliğin %80’ine ev sahipliği yapan bölgelerde yaşayan yerli halklar için hassas bir konu. Bu insanlar bilinçlendirilerek sorumluluk almaları sağlanacaktır.
Ülkeler bu hedefe nasıl yaklaşıyor ?
30×30 planı geniş çapta destekleniyor olsa da, bunu benimsemek kolay olmayacak. Biyoçeşitliliği koruma anlaşmasının kabul edileceği COP15‘in ev sahibi ülkeleri Güney Afrika ve Çin bu konuda tedirgin. Hindistan’ın bu hedefi destekleme kararı dengeyi bozabilir.
Hindistan, ulusal parklar ve kaplan rezervleri aracılığıyla topraklarının %22’sini korumuştur. Arazi için güçlü rekabet nedeniyle bu korunan alanların artırılması “çok zor” olacaktır. Çevre yetkilileri, su rezervuarları veya geniş özel araziler gibi OECM haline gelebilecek alanları bulmak için ülkenin haritasını çoktan çıkardı.
